Yüzyılın Şiiri

 Sen bu yüzyılın şiiri değilsin, yok mısralarında geçen yüzyılların kasveti. Çökmemiş üstüne bu şehrin karamsar sisi. Gecelerinin hep bir sabahı varmış, o şarapçı hep senin sokağında sabahlamış. Senin kahkahalarınla yankılanmış adım atmaya korktuğum o sokaklar ve sen aydınlatmışsın zifiri karanlıkları. Bir tebessüm etmişsin ısınmış dünya, erimiş buzullar. Sen bir tebessüm etmişsin çiçek açmış kaldırımlar. 


Ki anlamayacak kadar fanisin, anlamayacak kadar fani onlar.. Seni ve sana dair olan her şeyi. Anlatamayacak kadar faniyim seni, sana. Ne nefesim yeter ne sözlerim. Dünyanın tüm dilleri aciz ve dünyanın tüm şairleri dilsiz konu sen olunca. Ben, elimde ehlileştiremediğim kalemim.. Ancak deneyebilirim seni anlatmayı beni gören birkaç göze, beni duyan birkaç kulağa. Ve deneyebilirim seni sevmeyi yapabileceğim en iyi şekilde, diz çöktürebilirim seni sevdiğini söyleyen herkese, biat ettirebilirim sana dair olan duygularıma! Kemiklerini sızlatabilirim kendine Mecnun diyen kimselerin, bir insan bir insanı ne kadar sevebilirse o kadar sevebilirim seni. 


O kadar sevebilirim seni ama o kadar cesaretli olamam. Bir kadehin ne başında ne de sonunda adını anamam. Kimseye anlatamam seni uzun uzun ve bakamam gözlerinin içine. Tutup ellerinden bu dünyaya kafa tutamam. Sana yenilebilirim ama seninle bu savaştan galip ayrılamam. Ve sen bir fotoğraf karesinden bile bakmazsın bana, bir fotoğraf karesinde hemen yamacımda gülmezsin. Soluk soluğa kalsam kapında, gel şöyle solumda dinlen, demezsin.


Gün gelir sen ait olduğun yüzyılın en kıdemli şairinin, en sevdiği kaleminden dökülürsün satırlara ben buruşturulmuş bir kağıt parçası gibi içimde seni gizlerim. Diyorum ya, bir insan bir insanı ne kadar sevebilirse o kadar sevebilirim seni ve bir savaştan ne kadar yenik ayrılabilirse insan o kadar yenik ayrılabilirim. Bu savaşı ben başlattım, sen bitirdin.


Tüm imkansızlığınla ulaşamayacağım o yamaçlarından gülümse sevgilim, sen bu yüzyılın şiiri değildin. 


Yorumlar

Popüler Yayınlar